Skip to main content
Hit enter to search or ESC to close
Close Search
Mor Çatı Women's Shelter Foundation
search
Menu
  • About us
    • Who We Are?
    • Our Methods
    • Solidarity Center
    • Women’s Shelter
    • Workshops
    • Monitoring and Policy-making
    • Assembly of Women’s Shelters and Solidarity Centers
  • Support Us
    • Donate
    • Buy
  • Violence Against Women
    • Law No 6284 In Preventing Male Violence
  • Publications
    • Brochures
    • Reports
    • News
  • Contact Us
  • search

Who we are? ABOUT US Contact Us CONTACT Support Us DONATE Law No 6284 MORE DETAILS

Who we are? ABOUT US Contact Us CONTACT Support Us DONATE Law No 6284 MORE DETAILS

Who We Are?

Law No 6284

Donate

Contact Us

Who We Are?

Law No 6284

Donate

Contact Us

Slide Text of the Convention GREVIO's Reports Statements News Istanbul Convention

Buy

morcati_vakfi

Danıştay bugün aldığı kararla İstanbul Söz Danıştay bugün aldığı kararla İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptali istemini 2 karşı oya karşı 3 oyla reddetti. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair en kapsamlı uluslararası belgeye taraf olmaktan Türkiye'nin imtina etmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir öncelik olmadığını bir kez daha gösteriyor. Türkiye'nin acilen bu yanlış karardan döneceği gün için mücadeleye devam ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi için mücadelemiz, kadınların ve çocukların şiddetsiz hayatlar kurması için!
#İstanbulSözleşmesindenVazgeçmiyoruz
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak psik Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak psikologların kadına yönelik şiddet konusundaki farkındalıklarının artırılması ve onlara destek sağlanması amacıyla 2 günlük bir atölye çalışması düzenliyoruz.
30-31 Temmuz 2022 tarihlerinde gerçekleşecek olan atölyede, kadına yönelik şiddetle mücadelede psikolojik destek çalışmaları ve uygulamaların alanda çalışan psikologlarla birlikte değerlendirilmesi, iyi uygulamaların ortaya çıkarılması ve zorluk yaşanan durumlara ilişkin çözüm önerileri oluşturulması hedeflenmektedir.
Atölye kadına yönelik şiddet alanında ruhsal çalışma yürüten, kamu ve sivil toplum kurumlarında çalışan psikologların katılımına açıktır.
·  Atölye çalışması 30-31 Temmuz 2022 tarihlerinde 10.00-17.30 saatleri arasında gerçekleşecektir.
·  Katılımcıların programın bütününü takip etmesi ve  atölyeye aktif katılım göstermesi beklenmektedir.
·  İstanbul dışından katılım sağlayacak psikologların yol ve konaklama masrafları karşılanacaktır.
·  Tam katılım sağlayanlara katılım belgesi verilecektir.
Atölyeye katılım için profildeki linkten ulaşabileceğiniz formu doldurup başvuruda bulunabilirsiniz.
Başvuru için son tarih 15 Temmuz 2022'dir.
İletişim: morcati@morcati.org.tr
Borçlandırılmak kadınların sıklıkla maruz k Borçlandırılmak kadınların sıklıkla maruz kaldıkları ekonomik şiddet biçimlerinden biri. Erkekler kadınların banka kartlarını alarak emeklerine el koydukları gibi, kredi kartlarını kullanarak ya da onlar adına kredi çekerek borçlandırıyorlar. Boşanma ya da ayrılık sonrasında ise nafaka ödemediklerini, nafaka ödememek ya da boşanmada mal paylaşımı yapmamak için mallarını ellerinden çıkarıp sigortasız çalıştıklarını da kadınların deneyimlerinden gözlemliyoruz. Bu yıl, ekonomik şiddetten bahsetmek, bunun yarattığı etkileri anlatmak kadınların özellikle paylaşımları arasındaydı. Şiddet ortamında ya da şiddetten sonraki yaşamlarında ekonomik şiddete maruz kalmak, kadınların aldıkları sosyal yardımların yetersiz olması, ekonomik kriz ve enflasyonla birlikte kadınların kendileri ve çocuklarının temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmalarını birlikte getirdi. Bu ekonomik şiddet ve sosyal desteklerin yetersizliği kimi zaman şiddet ortamından çıkmayı zorlaştırdı, kimi zaman tekrar şiddet ortamına dönmek için zemini hazırlayan bir etkide bulundu.
Şiddetin dinamikleri ve Türkiye’de şiddetle mücadele mekanizmalarına dair bilgi içeren faaliyet raporumuzu okumak için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.
Şiddetten uzaklaşmak kadınlar için zorlu bir s Şiddetten uzaklaşmak kadınlar için zorlu bir süreç olabiliyor ve bu esnada tanıdıkları kişilerce desteklenmeye, dayanışma kurmaya ihtiyaç duyuyorlar. Kadınların bu desteği aradığı yerlerden biri aile ya da akraba olabiliyor. Fakat ailelerin her durumda destekleyici olmadığını görüyoruz. Aksine şiddete maruz kalan kadın yerine şiddet uygulayanı destekleyebiliyor, kadınlara bu şiddeti çekmeleri gerektiğini telkin edebiliyorlar. Ailelerinin bu şekilde yaklaşımları, kadınların maruz kaldıkları şiddeti aileleri ile paylaşmaktan çekinmelerine neden olurken her şeye rağmen aile evine gittiklerinde tekrar aile tarafından şiddet ortamına gönderilmeleri kadınları çaresiz hissettirebiliyor.
Şiddetin dinamikleri ve Türkiye’de şiddetle mücadele mekanizmalarına dair bilgi içeren faaliyet raporumuzu okumak için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.
Kadın yönelik şiddet denildiğinde akla ilk koc Kadın yönelik şiddet denildiğinde akla ilk koca/partner şiddeti gelse de şiddetle ilk karşılaşılan yerin aile olduğunu görüyoruz.
Şiddet uygulayanın direkt aile olması durumunda şiddet, baskıcı olmak, kadınların kıyafetine, yaşam tarzına, eve giriş çıkışına müdahale etmek, “Neredesin, ne yapıyorsun” diye sorgulamak, dijital araçlara erişimini kısıtlamak, çocuklukta eğitime devam etmesine izin vermemek, zorla çalıştırmak, emeğini sömürmek, sağlık, eğitim, çalışma gibi birçok hakkına erişimi engellemek şeklinde uygulanıyor. Bu şiddet biçimleri kadınların ailelerine karşı güvensizlik geliştirmesine sebep oluyor ve kadınlar bu şiddeti özgürlüklerinin kısıtlanması olarak ifade ediyorlar.
Şiddetin dinamikleri ve Türkiye’de şiddetle mücadele mekanizmalarına dair bilgi içeren faaliyet raporumuzu okumak için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.
2021 yılı, Türkiye’de yaşayan kadınlar ve k 2021 yılı, Türkiye’de yaşayan kadınlar ve kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan örgütlerin hafızasında bir gece yarısı Cumhurbaşkanı imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle ayrı bir yer buldu. İstanbul Sözleşmesi temel alınarak yazılmış olan 6284 sayılı Kanun'a yönelik saldırıların arttığını, resmi kurumlarda bu kanun yokmuş gibi davranıldığını gözlemledik. Kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele alanında yazılmış en kapsamlı uluslararası belge olan İstanbul Sözleşmesi, devletlere adım adım şiddeti sonlandırmak ve önlemek için yükümlülüklerini anlattığı için bizler için çok önemli bir metin. Türkiye’nin ilk imzacısı olmasına rağmen hiçbir zaman tam anlamıyla uygulanmayan bu sözleşme, bizler için önemli bir yasal dayanak ve en önemlisi erkek şiddetine dair paylaştığımız perspektifi sunan yegâne hukuki metindi. Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesi ise uzun süredir uygulama sorunları vesilesiyle alanda gözlemlediğimiz, kadınların haklarına erişiminin kısıtlanması/engellenmesi yoluyla haklarının ellerinden alınmasının somut bir örneği oldu.
Şiddetin dinamikleri ve Türkiye’de şiddetle mücadele mekanizmalarına dair bilgi içeren faaliyet raporumuzu okumak için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak 1990 Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak 1990 yılından bu yana kadınların şiddet görmediği, özgür ve eşit yaşadığı bir dünya için mücadele ediyoruz. Kadınlarla dayanışma merkezi ve sığınağımızda dayanışma kurarken, maruz kaldıkları şiddetin dinamikleri, şiddete karşı geliştirdikleri yöntemler ve şiddetten uzaklaşmaya çalışırken başvurdukları mekanizmaların işlerliğine deneyimleri üzerinden tanıklık ediyoruz.
Faaliyet raporumuz 2021 yılındaki çalışmalarımızın yanı sıra şiddetin dinamikleri ve kurumların çalışmalarına ilişkin gözlemlerimizi içeriyor.
Raporun tümü için profildeki linke tıklayarak web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak sosy Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı olarak sosyal çalışmacıların kadına yönelik şiddet konusundaki farkındalıklarının artırılması ve onlara destek sağlanması amacıyla 2 günlük bir atölye çalışması düzenliyoruz.
18-19 Haziran 2022 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek olan atölyede, kadına yönelik şiddetle mücadelede sosyal çalışmanın alanda çalışan veya çalışmayı isteyen sosyal çalışmacılarla birlikte değerlendirilmesi, iyi uygulamaların ortaya çıkarılması ve zorluk yaşanan durumlara ilişkin çözüm önerileri oluşturulması hedeflenmektedir.
• Atölye kadına yönelik şiddet alanında çalışma yürüten veya yürütmek isteyen sosyal çalışmacıların katılımına açıktır.
• Atölye çalışması 18-19 Haziran 2022 tarihlerinde 10.00-17.30 saatleri arasında gerçekleşecektir.
• Katılımcıların programın bütününü takip etmesi ve atölyeye aktif katılım göstermesi beklenmektedir.
• İstanbul dışından katılım sağlayacak sosyal çalışmacıların yol ve konaklama masrafları karşılanacaktır.
• Tam katılım sağlayanlara katılım belgesi verilecektir.
Atölyeye katılım için profildeki linkten ulaşabileceğiniz formu doldurup başvuruda bulunabilirsiniz.
Başvuru için son tarih 30 Mayıs 2022’dir.
İletişim: morcati@morcati.org.tr
E.S.’nin adını, sokağa bıraktığı bebeğin E.S.’nin adını, sokağa bıraktığı bebeğinin öldüğü haberi ile duyduk. Hikayesi hakkında daha fazla bilgi edindikçe, bebeğin yoğun bakımda olduğunu ve süreç boyunca E.S.’nin bir dizi ihlale maruz kaldığını öğrendik.
Bugün görülen duruşmada E.S. ile dayanışmak için bir aradayız.
Biz bugün burada sadece E.S. hakkında adil bir yargı süreci yürütülmesi talebiyle değil aynı zamanda başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere nitelikli sığınak desteği vermeyen devletin sorumluluğuna işaret ediyoruz. Kadınları odağına alan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınların hayatlarındaki yansımalarını görerek çözümler sunan bir yaklaşım olmadan şiddetle mücadele etmek mümkün değil. İstanbul Sözleşmesi’nden pervasızca imza çeken, var olan kanunları uygulamaktan imtina edenlere herhangi bir yaptırım uygulamayan devlet kadınların hayatlarını mahvediyor, bu da yetmezmiş gibi suçu yine kadınların omuzlarına yüklüyor.
Kadınlar için adalet gerçekleşene kadar mücadelemize devam ediyoruz. Bu davanın takipçisiyiz!
Eskişehir Adliyesi’ndeyiz! Çocuğun üstün y Eskişehir Adliyesi’ndeyiz!
Çocuğun üstün yararı ilkesi kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarında ve Aile Mahkemesi kararlarında gözetilmiyor!
Kadınların şiddetten uzaklaşma mücadelelerinde sıklıkla karşılaştıkları güçlüklerden biri şiddet uygulayan erkeklerin çocuklarını görme bahanesiyle hem çocuklara hem de kadına şiddet uygulamaya devam etmesi. Evlilik süresince çocuklara dair sorumluluk almaktan geri duran erkeklerin boşanma söz konusu olduğunda çocukların velayet hakkını kadınlara uyguladıkları şiddeti sürdürmek için bir araç olarak kullandıklarını görüyoruz. Buna rağmen Aile Mahkemelerinin çocuğun üstün yararındansa erkeklerin babalık hakkını gözeten kararları, kadınların şiddet döngüsünden çıkmasını da engelliyor.
Daha fazlası... Takip Et

Karar aldım

© 2022 Mor Çatı Women's Shelter Foundation.

    Close Menu
    • About us
      • Who We Are?
      • Our Methods
      • Solidarity Center
      • Women’s Shelter
      • Workshops
      • Monitoring and Policy-making
      • Assembly of Women’s Shelters and Solidarity Centers
    • Support Us
      • Donate
      • Buy
    • Violence Against Women
      • Law No 6284 In Preventing Male Violence
    • Publications
      • Brochures
      • Reports
      • News
    • Contact Us